Ana içeriğe atla

İLK BISIKLET VE BISIKLET AŞKI

İlk bisiklete bindiğimde bunu hatırlayamayacak kadar küçüktüm.

İlk defa 3 tekerli polis motoruna benzetilmiş ön lastiğe sabitlenmiş pedalları çevirmek suretiyle pedalın döndüğü kadar hareket eden frensiz, zincirsiz, vitessiz ve en önemlisi rahat selesi olan bu bisikletle(fotoğrafı şimdi bulamadım eve gittiğimde albümlerden bulup koyucam:)) pedalladım. (Bu rahat sele olayını uzun süre bisiklet sürenler daha iyi anlayacaktır) Gerçek anlamda ilk bisikletimi ise eşmede oturduğumuz yıllarda henüz daha 6 yaşımdayken aldığımı hatırlıyorum. Her hafta sonu babamla beraber bisikletlerimizi arabaya yükler, eşme sahiline bisiklet sürmeye giderdik. Ben her zaman için sahile arabayla değil de bisikletle gitme taraftarıydım ama annem her zaman yoldaki tehlikelerden bahsederdi.
+
Zaman zaman babamla yarışırdık ve her seferinde benim öne geçmem için yavaş gider sık sık pedal keserdi. Bu durumun farkındaydım daha da hızlı gitmek istiyordum ve bisikletin her iki yanındada bulunan denge tekerlerinin beni yavaşlattığını düşünürdüm. Annem her ne kadar buna karşı olsada ağlaya sızlaya babamı denge tekerlerini çıkartması konusunda ikna etmeyi başardım. 
Düşe kalka öğrendim bisiklet sürmeyi. İlk gün böğürtlenlerin içine düştüm, her yerim çizildi, kanadı. Yılmadım, sıkılmadım bisiklet sürmeye devam ettim. Annem bu halimi gördükten sonra o dönemlerde çalıştığı eşme sağlık ocağında her yerimi sardı ve beni bir mumya haline getirdi. Sonraki gün annem beni kreşe göndermedi bense annemden gizli tekrar bisiklete binmeye çıktım. Annemin mesaisi bitene kadar çok düşüp kalktım ama sonunda öğrenmiştim. Çok da iyi gidiyordum veya en azından ben öyle sanıyordum. Şimdi ise aklımda olan tek şey bisikletle sahile gitmek ve babamı gerçekten o pedal kestiği için değil hızlı olduğum için geçebilmekti. Haftasonu geldiğinde babama bisiklete binmek istediğimi söyledim annem yaralarımı ve çiziklerimi bahane göstererek buna izin vermedi ama sonra yalvarışlarıma dayanamayıp 1 saatliğine izin verdi. Babama her ne kadar bisikletle gitmek için yalvarsamda sonuç olarak yine bisikletlerimizi arabaya koyduk ve arabayla gittik. Sahile geldiğimizde bisiklerimizi arabadan indirdik ve pedallamaya başladık bu sefer çok hızlıydım uçuyor, kaçıyordum içimde nerden geldiği belli olmayan aşırı bir güç ve bisiklete binmenin verdiği mutluluk vardı. Bu sefer babamı geçeceğime emindim ve babama bir yarış teklif ettim. Yaşlı ağaca ilk ulaşan kazanacaktı. Yarış başladı ve babam önümdeydi sonra araba sesi çıkartarak yanından geçtim yanından geçerken babam zorlanıyormuş gibi yapıyordu ve gerçekten hızlı olduğumu sanıyordum ta ki babamın frenleri sıkan parmaklarını görene kadar. O an yıkılmıştım hala yeterince hızlı değildim. Tüm moralim bozuldu ve eve gittik. O akşam babama bir gün bisiklet yarışçısı olacağımı ve onu geçeceğimi söyledim.
Bu satırları yazmadan önce babamla biraz eskilerden konuştuk ve artık gerçek anlamda bir bisiklet yarışçısı olduğuma göre yapmam gereken tek şey babamı geçmekti. Biraz ısrar ettikten sonra 10 yıl öncesinin yarışının rövanş yarışını yapmak için babamdan bir söz aldım. Yarış ne mi oldu? Bu sefer pedal kesip fren yapan taraf bendim.
+

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BISIKLETTE DOGRU LASTIK BASINCI

Eksik veya yanlış basılan hava bütün sürüşünüzü etkileyebilir  Özellikle virajlarda kayarak düşmenize ya da aşırı tutunma sebebiyle bisikletinizin size tepki vermemesine neden olur. Hatta geçen gün denk geldiğim bir makalede; bisikletinizin doğru hava basıncının, bisikletinizi upgrade etmekten bile daha değerli olacağını okumuştum. Makaleyide aşağıya bırakıyorum yazının sonunda onuda okuyabilirsiniz. Şimdi sevgili dostlarım bisikletinize kaç psi hava basacağınızı ölçmek için üzerinde psi göstergesi olan bir pompaya ihtiyacınız var. Ve unutmadan söylemek istiyorum ki bu pompaların psi göstergeleride yanılabiliyor. Çünkü bu göstergeler pompaların iç basıncını gösteriyor. Yani sizin lastiğinizin iç basıncını göstermiyor. Lastiğin iç basıncını doğru ölçmek için şöyle bir alete ihtiyacımız var. Lastik basıncı konusunda genel geçer iki kural vardır:  Birinci kural: Lastik üreticilerinin yayınladığı ağırlık ve lastik boyu tablosunda ağırlığınızın ve lastik boyunuzun olduğu do...

BRUGGE

Brugge, Bruges, Brügge, Bruj ne derseniz diyin burası benim için düşler diyarı. Brugge; çikolata kokan sokakları, Venediği kıskandıracak kanalları ve orta çağdan kalma mimarisiyle beni kendine aşık eden, tekrar ve tekrar gitmek istediğim harika bir şehir. İlk olarak 2016 yazında Amsterdam’dan trenle gitmiş, akşam olunca üzülerek geri dönmüştüm. Çünkü okuduğum yazılarda bana hep bir gün yeterli denmişti ama değilmiş birlikte geçirdiğimiz bir günün ardından tadı damağımda kaldı ve bu sene 2018’in şubat ayında tekrar gittim. Brugge’e ulaşım için benim tavsiyem trenle gitmeniz. Tavsiyeme uyup trenle gitmek isterseniz Brüksel’den bir-bir buçuk saat Amsterdam, Paris, Lüksemburg, Düsseldorf gibi yakın şehirlerden yaklaşık üç saat sürüyor. Brükselden gideceğinizi varsayarsak tek yön bilet ücreti 14.80euro olacaktır. Tabi gençseniz (26yaşa kadar) bu ücret değişiyor siz 6.40 verseniz yeter. Birde Weekend Ticket denen bir şey var. Şöyle ki; neredeyse tek yön parasına (15.80 euro) sadece bilet...

BASKENT

Başkent Yazının başlığındanda anlayacağınız üzre, bugün bir başkenti sizlere anlatmaya çalışacağım. Ama bu Berlin, Kahire ya da Paris gibi sadece ülkesine başkentlik yapan bir şehir değil. Aynı zamanda AB, Avrupa ve NATO’nun başkenti. Brussels Bruxelles Brüksel Tarihi boyunca birçok önemli olaya sahne olan Brüksel’in yükselişi Brabant Dükü’nün Brüksel’i başkent yapması ile başlamıştır. Avrupa Birliği'nin 3 ana kurumu olan AB Komisyonu, AB Bakanlar Konseyi ve Avrupa Parlamentosu içinde ilk ikisinin resmi organlarının büyük çoğunluğu Brüksel'de yerleşiktir. Sonuncusu Avrupa Parlamentosu ise Strazburg ile dönüşümlü olarak Brüksel'de çalışmalarını yürütmektedir. Ayrıca NATO Merkez Karargahı da Brüksel'dedir. Bunlara bağlı ve bunlarla ilgili irili ufaklı yüzlerce kuruluş da dikkate alındığında Brüksel, bu sebeplerden başta Belçika olmak üzere AB, Avrupa ve NATO’nun başkenti olarak gösterilir. Hepsi bir yana dursun Brüksel, benim asıl ilgilendiğim konu ol...